yürütmek
1. hukuk, Bir yargıyı yerine getirmek, uygulamak
2. Gerektiği gibi yapmak, uygulamak"İşlerini eskisi gibi yürütüyorlar. - "
3. argo, Habersiz olarak almak, çalmak"Bizim kalemi yürütmüşler. - "
4. nesnesiz, Kabul edilmesi veya tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek"Mütalaa yürütmek. Muhakeme yürütmek. - "
5. -i, Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak
6. mecaz, İşinden veya bulunduğu yerden çıkarmak"Seni, teğmene bel bağlayıp girdiğin bisküvi fabrikasından nasıl yürüttülerdi. - Haldun Taner"