yuvarlamak
1. -e, Bir şeyi bir yerden kaldırmadan ekseni çevresinde döndürerek yürütmek; tekerlemek"Balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağıya yuvarlarız. - Refik Halit Karay"
2. -i, Döndürerek tomar yapmak veya yuvarlak duruma getirmek
3. -e, Hızla düşürmek, devirmek"Bir çelmede adamı yere yuvarladı. - "
4. -i, Kelimelerin bazı seslerini söylememek"Kendine has, kelimelerin son hecelerini yuvarlaya yuvarlaya, yumuşak bir konuşma tarzı vardı. - Emine Işınsu"
5. -i, Sayıyı, küçük tutarlarını atarak veya ekleyerek tüm sayı durumuna getirmek
6. nesnesiz, mecaz, Sözü belirsizce, anlaşılmayacak biçimde söylemek"Bu meslekte neler gördük biz diye yuvarlayarak lafı değiştiriyorum. - Ahmet Ümit"
7. nesnesiz, teklifsiz konuşmada, İnanılmayacak yalanlar söylemek
8. nesnesiz, teklifsiz konuşmada, İstekle ve çabucak yemek veya içmek"Birbiri ardınca bilmem kaç şişe bira yuvarlamış. - Attilâ İlhan"