yaymak
1. (kaynak) ışık, ses vb.ni kendinden dışarıya doğru çeşitli yönlere göndermek; vermek"Mumun yaydığı ışık zayıftı. - "
2. -e, Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek; yazmak (III)"Kardeşleri çardağın içine, dışına yatakları yayıyorlardı. - Necati Cumalı"
3. Birçok kimseye duyurmak"Kıran Bey, çetesinin şöhretini her tarafa yaydı. - Refik Halit Karay"
4. -i, Dağınık ve düzensiz bir biçimde saçmak, dağıtmak
5. -i, Koyun, inek vb.ni otlatmak
6. -i, Sınırı genişletmek"Tozu yaymak. Lekeyi yaymak. - "
7. Çevreye dağılmasına sebep olmak; vermek"Sıtmayı çevreye yayan sivrisineklerdir. - "
8. -i, Yayığı sütün yağını ayırmak için çalkalamak