yan
1. matematik, Bir denklemde "=" işaretiyle ayrılmış olan iki anlatımdan her biri
2. Bir kimseye yakın olan yer
3. zarf, Bir tarafa yönelerek"O zaman mindere yan oturup ayaklarını aşağı sallayarak karşılıklı yemeğe başlıyorlardı. - Sabahattin Ali"
4. isim, Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü; yamaç, kenar, profil"Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı. - Memduh Şevket Esendal"
5. Birlikte, beraberinde veya üstünde olma"Bir ara acıkıp yanlarında getirdikleri ekmek peyniri yediler - Necati Cumalı"
6. Birlikte, beraberinde veya üstünde olma"Yolculuk hâli, yanımda hiç para kalmaz ise ne yaparım diye düşündüm. - Memduh Şevket Esendal"
7. askerlik, Savaş düzenindeki ordunun iki kanadından her biri
8. Sağ ve solun ortak adı"Yaşlı garson yanımıza geldi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu"
9. sıfat, Ön veya arka kabul edilen yere göre sağ veya solda bulunan
10. sıfat, İkinci derece olan"Çoğu kez yan uğraş olarak oyuncular filmcilikle uğraşıyordu. - Metin And"
11. mecaz, İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri