"Kursa vermek. Okula vermek. - "
"Korku vermek. Ateşe vermek. Ortalığı heyecana vermek. - "
"Duvara sırtını verip çömeldi. Gözünü hamamcının geleceği yola çiviledi. - Abbas Sayar"
"Zaman vermek. - "
"Emek vermek. - "
"Ucuz pahalı deme de ver gitsin; ver de kurtul. - "
"Ağaç bu sene filiz verdi. - "
"Arabanın burnunu en tenha kahvelerden birinin önünde rıhtıma verdiler. - Attilâ İlhan"
"Geçenlerde bir derginin, 'Eski ünlüler ne yapıyor?' adlı bir röportajına verdiği cevapları okudum. - Haldun Taner"
"Kendisi de muhakkak artistlerden, güzel eser veren, güzel konuşan, hayalleri işlek adamlardan hoşlanıyor. - Refik Halit Karay"
"alıvermek, dizivermek, yapıvermek, görüvermek. - "
"Uzun Osman, Zeynep'le Süleyman'a, ikisini birbirine vereceğini söylediği zaman şaşmadılar. - Halide Edip Adıvar"
"Bilgin'in bu çekingen tavırlarını kusurlu ve zayıf oluşuna verdi. - Falih Rıfkı Atay"
"Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm. - Ömer Seyfettin"
"Derse girmeden sinema için saat ver, dedi. - "
"Kezban, ona yedi evlat vermişti. - "
"Tat, çeşni vermek. - "
"Hareket vermek. Biçim vermek. - "
"Ses vermek. Işık vermek. - "