uydurmak
1. -i, kaba konuşmada, Cinsel birleşmede bulunmak
2. -i, Hayal gücünden yararlanarak gerçek dışı bir şey söylemek, yakıştırmak; düzmek"Terzinin kendi sözünü yanlış anlamış olduğu hikâyesini uydurmuş olmalıydı. - Abdülhak Şinasi Hisar"
3. -e, Uymasını sağlamak; yakıştırmak"Gözlerini kilidi sökülmüş ve büyümüş anahtar deliğine uydurdu. - Peyami Safa"
4. Yalan söylemek, düzmece laflar etmek
5. -i, teklifsiz konuşmada, Yolunu bulup elde etmek, sağlamak, bulmak, tedarik etmek