uyandırmak
1. mecaz, Aklını başına toplamasını sağlamak, gözünü açmak
2. ruh bilimi, Anıları zihinde yeniden canlandırmak"İçinden gene de mutlaka diyordu, mektup onda eski anılarını uyandırdı. - Demirtaş Ceyhun"
3. Herhangi bir sebeple dernekteki üyeliğin dondurulmasından vazgeçerek çalışmalara katılmasına izin vermek
4. mecaz, Ortaya çıkarmak, kendini göstermesine sebep olmak"Bugün ilk defa hayalinde, beyninde merak ve ilgi uyandırdı. - Halide Edip Adıvar"
5. -i, Uyanmasına yol açmak; kaldırmak"Sanki yüzyıllık bir uykudan uyanan bekçi, yerinden doğrulup çevresine bakınca kendisini uyandıran kişiyi göremedi. - İhsan Oktay Anar"
6. Çıra, lamba, soba vb. ışık veren şeyleri yakmak, tutuşturmak"Köşede kuru odun var, uyandır ocağı. - Aka Gündüz"
7. Üstü küllenmiş ateşi yeniden canlandırmak