"Bir aralık bir şey ‘çat’ dedi, yere bir şey düşmüş diye gözleriyle aranırken kolları arasındaki adamın ‘pat’ diye baygın hâlde yere düştüğünü gördü. - İsmail Habib Sevük"
"İki tarafına sarhoş sarhoş sallanan sandalda balıkçıyı baygın buldu. - Sait Faik Abasıyanık"
"Açık eflatun ipek perdeler baygın ve büyük kelebek kanatları hâlinde yere kadar uzanıyordu. - Ömer Seyfettin"
"Bahçe kapısına varmadan daha / Baygın kokusu ıhlamurun - Ziya Osman Saba"
"Az beli bükük ve gözleri biraz baygın bir ihtiyar. - Osman Cemal Kaygılı"