batırmak
1. -i, mecaz, Bir kimseyi çekiştirip iyice kötülemek
2. Bir şeye aşırı derecede maruz bırakmak"Borca batırmak. - "
3. -e, Bir şeyin sıvı veya yumuşak bir maddenin içine gömülmesine yol açmak, batmasını sağlamak"Yumuşak lifi alarak kurnaya batırdı. - Cahit Uçuk"
4. -i, Denizde ve suda yüzen taşıtların suya gömülmesine, batmasına sebep olmak
5. -i, Elindeki mal, para vb. varlığını kaybetmek
6. -i, Sivri uçlu bir şeyi yumuşak bir yere saplamak"... sonra bir iğne bulup kaba etlerine art arda batırmışlar da o bunların hiçbirine tepki göstermemiş. - "
7. -i, Son bulmasına sebep olmak
8. -i, Çok kirletmek"Üstünü başını batırmış. - "
10. -i, mecaz, ► mahvetmek"Ne saklayayım gaflet ettiğimi / Elimle batırmışım gençliğimi - Cahit Sıtkı Tarancı"