Lexicographia
Türkçe Sözlük
ağa

1. sıfat, mecaz, Cömert, eli açık olan
2. Genellikle köy ve kasabalarda geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse

"Sonra köy ağası hazretleri bizim de kıçımıza atacak tekmeyi. - Nâzım Hikmet"

3. isim, Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen ünvan
4. Okuryazar olmayan yaşlı kimselerin adlarıyla birlikte kullanılan san

"Mehmet Ağa çöplerden ekmek, kâğıt toplayıp evini geçindirirmiş. - Necati Demir"

5. tarih, Osmanlı Devleti'nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî ünvan

"Böyle gece yarısına yakın değil, hatta yatsıdan sonra sokakta, bahusus böyle şehir kenarında kimsenin dolaşmasına ağamızın razı olmadığını bilmiyor musun? - Ömer Seyfettin"

6. Şenlik düzenleme geleneğinde ev sahibi ve şenliğin düzenleyicisi olarak öne çıkan kimse

"Kırkpınar ağaları da genellikle Kırkpınar’a yakın köylerin ağaları arasından, güreşi gerçekten seven, özü sözü doğru, saygı duyulan ve hâli vakti yerinde olan kişiler arasından seçilirdi. - Özbay Güven"

7. ► ağabey

"Köye varınca ağamdan parasını muhakkak alır, sana veririm. - Etem İzzet Benice"

8. ağızlardan, ► koca (I)
Edit ağa | Türkçe Sözlük