ağız
1. isim, Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü
2. dil bilimi, Belli yerleşim bölgelerine özgü, yazı dili hâline gelmemiş dil; diyalekt: Rumeli ağzı, Konya ağzı, Muğla ağzı, Siverek ağzı vb
3. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer"Çay ağzı. - "
4. müzik, Bir bölgenin müzik kültüründe görülen söyleyiş özelliklerinin tümü
5. anatomi, Bu organın dudaklarla beraber dış sınırı"Küçük bir ağız. - "
6. Giriş yeri"Şimdi tünelin ağzında değilim artık. - Adalet Ağaoğlu"
7. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı"Ağızları kopmuş bir çay takımının arasına gizlenmiş, koyu renkli bir cildi oradan alarak bana uzattı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar"
8. Kesici aletlerin keskin tarafı
9. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı"Körfezin ağzı. - "
10. Top, tüfek vb. silahlarda namlunun ucu veya açık olan kısmı"Sağ elinde ağzına mermi sürülmüş bir mavzer tutuyor gibiydi tıpkı. - Demirtaş Ceyhun"
11. isim, anatomi, Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ"Kös, kalkan, boru sesleri at kişnemelerine karışıyor, alınan emirler, verilen kumandalar yüzlerce ağız tarafından ayrı ayrı tekrarlanıyordu. - Ömer Seyfettin"
12. Üslup, ifade biçimi"Acem ağzı - "