acı
1. isim, Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı"Acıyı sever. - "
2. Bir dış etkenin vücudun herhangi bir yerinde meydana getirdiği ezilme, yırtılma, sıkıştırılma vb. sebeplerle meydana gelen rahatsızlık hissi"Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi. - Peyami Safa"
3. sıfat, mecaz, Keskin, şiddetli olan"Acı poyraz kuvvetle esiyordu. - Orhan Kemal"
4. sıfat, mecaz, Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü olan"Yirmi yaşına girdiğim bugün feci hakikati duymak ne acı! - Ömer Seyfettin"
5. sıfat, Tadı bu nitelikte olan; biberli"Acı kahvesini yudumluyordu. - Tarık Buğra"
6. sıfat, Çarpıcı, göz alıcı (renk)
7. mecaz, Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü; yara"İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir. - Yusuf Ziya Ortaç"